Safra kesesi, insan vücudunda karaciğerin hemen alt kısmında yer alan ve safra sıvısını depolamamız için bir çeşit rezervuar işlevi üstlenen, küçük, kese formatında bir organdır. Safra sıvısı, karaciğer tarafından üretilir ve vücudumuzun yağları sindirmesine yardımcı olur. İçeriğinde lipitler, safra tuzları, kolesterol ve safra pigmentleri bulunur. Safra kesesi polipleri ise safra kesesinin iç astarından (mukoza) safra kesesi içerisine doğru büyüme eğilimi gösteren yapılardır. Nüfusun ortalama yüzde dört ila altılık bölümünde safra kesesi poliplerine rastlanmaktadır. Safra kesesi polipleri genellikle başka problemlere dair inceleme yapılırken tesadüfen tespit edilir. Safra kesesi polipleri büyük oranda (yaklaşık yüzde 95'lik bölümü) iyi huylu olmakla birlikte nadiren kanserli de olabilmektedirler. Safra kesesi poliplerinin büyüklüğü, söz konusu poliplerin iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığını tespit ederken doktora ışık tutar. 10 mm'den daha küçük boyuttaki safra kesesi poliplerinin kötü huylu ve kanserli olma ihtimali çok daha düşüktür. İyi huylu safra kesesi polipleri çoğu zaman tedavi gerektirmez. Adana’da hastalarına hizmet veren Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Nurkan Törer, safra kesesi polipleri hakkında bilgi verdi.
Safra Kesesi Polipleri Nedir?
Safra kesesi vücudumuzda karaciğerin hemen alt bölümünde yer alan küçük bir organdır. Safra kesesinin iç astarında meydana gelen safra kesesi polipleri anormal birer doku büyümesidir. Kabaca ciltte gördüğümüz siğillere veya et benlerine benzetebiliriz. Bu büyümelerin şekli ve boyutları farklılık arz eder. Kimi zaman polipler safra kesesi duvarına bir sapla bağlı halde oluşurken kimi zaman sapsız olarak da karşımıza çıkabilmektedir.
Safra kesesi polipleri, kimi zaman safra kesesine dair diğer hastalıklarla karışabilir. Nadiren iltihaplanma veya benzeri komplikasyonlara yol açabilen safra kesesi polipleri, yüzde beş olasılıkla kansere dönüşme riski barındırır. Safra kesesi polipleri insan vücudunda dört farklı türde karşımıza çıkar. Bu türler:
- Psödopolipler – Kolesterol polipleri olarak da bilinen bu yapılar kolesteroloz isimli iyi huylu tablonun sonucunda meydana gelir. Safra kesesinin duvarında birikerek polip oluşumuna yol açan kolesterol lipitlerinin varlığına işaret eder.
- İnflamatuar Polipler – İnflamatuar polipler, safra kesesinin kronik biçimde iltihaplanmasına bağlı olarak gelişen bir çeşit yara iyileşme (skar) dokusudur.
- Adenomyomatoz – Safra kesesi duvarında kistlerin oluşmasına yol açan bu durum, safra kesesinin aşırı miktarda büyümesini ifade eder.
- Adenomlar – Adenomlar safra astarını döşeyen hücrelerden gelişen iyi huylu tümörleri ifade eder. Adenomların kansere dönüşme olasılığı yüzde 0,5 düzeyindedir.
- Malign Polipler – Malign Polipler, genellikle diğer organlara yayılma ihtimali olan bir kanser türü olan adenokarsinomlardır.
Safra kesesi polipleri çoğu zaman iyi huyludurlar ve kanser oluşturma riski düşüktür. Öte yandan büyük veya aşırı büyüme eğilimi gösteren polipler zaman içerisinde kansere dönüşme potansiyeli gösterebilirler. Safra kesesi poliplerine karşı en uygun adımların saptanması için sürekli kontrol ve gözlem altında tutulması gerekir.
Safra Kesesi Polipleri Neden Olur?
Safra kesesi poliplerinin neden meydana geldiği tıp dünyası tarafından kesin olarak bilinmiyor. Karaciğerin altındaki bölgede yer alan ve armut boyutunda olan safra kesesi vücudumuzda, karaciğer tarafından üretilen safra sıvısını depolamak ve yoğunlaştırmakla görevlidir. Vücut, yağlarını parçalamak ve emmek için safra sıvısına gereksinim duyar. Safra tuzları, safra pigmentleri ve kolesterol gibi bileşenleri barındırır. Safra kesesi poliplerinin oluşumu ile vücudun yağları parçalama biçimi arasında bir ilişki olabileceği düşünülmektedir. Vücut, yağları yeterince iyi parçalayamazsa safra kesesi poliplerinin meydana gelme ihtimali de artmaktadır. Bunun yanı sıra safra kesesi poliplerine dair risk grubu içerisinde kadınlar, 40 yaşın üzerindeki bireyler, diyabet hastaları ve obez bireyler yer almaktadır.
Safra Kesesi Polipleri Belirtileri Nelerdir?
Safra kesesi polipleri çoğu zaman herhangi bir belirti göstermez. Bu yüzden genellikle başka bir hastalık incelenirken tesadüfen tespit edilirler. Ancak kimi durumlarda safra kanalı veya sistik kanalın tıkanması bazı semptomların oluşmasına neden olabilir.
Kistik kanalda oluşan safra kesesi polipleri, safra sıvısının keseye akışına engel olur. Bunun sonucunda da safra kesesi duvarı iltihaplanabilir. Safra kesesi poliplerinden kaynaklanabilen enflamasyonların nadiren de olsa yol açtığı belirtiler ise şu şekildedir:
- Ateş
- Sarılık
- Mide Bulantısı
- Kusma
- Karın ağrısı
Bu belirtiler, nadiren safra kesesi kanserinin işaretçisi olabilmektedir.
Safra Kesesi Polipleri Tanısı
Safra kesesi polipleri açık belirtiler göstermediği için bu durumun tanı alması da kolay değildir. Birçok vaka başka bir hastalığa dair muayene gerçekleştirilirken tesadüfen tespit edilir. Safra kesesi poliplerinin tanısında kullanılan yöntemler şu şekildedir:
- Ultrason – Safra kesesi poliplerinin tanısında en yaygın kullanılan görüntüleme teknolojisi olarak ultrason yöntemi öne çıkar.
- Bilgisayarlı Tomografi – Safra kesesi poliplerinin tespit edilmesinin haricinde diğer olası patolojilerin dışlanmasında fayda sağlar.
- MRI Taraması – MRI Taraması, kişinin iç organlarının kapsamlı şekilde görüntülenmesini sağlar. Safra kesesinin değerlendirilmesine olanak tanır. Diğer görüntüleme tetkikleri ile tespit edilen poliplerin daha ayrıntılı şekilde değerlendirilmesini sağlar.
Tüm bu görüntüleme tetkikleri, safra kesesindeki poliplerin potansiyel anormalliklerini, boyutlarını ve yapısal özelliklerini incelememizi sağlar.
Safra Kesesi Poliplerinin Tedavisi
Toplum genelinde oldukça yaygın şekilde görülen safra kesesi polipleri nadiren kanserli olabilirler. Genellikle herhangi bir semptom göstermezler. Eğer kanser riski söz konusu değilse ve ağrılı safra taşları yoksa doktor herhangi bir tedavi önermez. Genel olarak safra kesesi poliplerinde uygulanabilecek adımlar şu şekildedir:
Gözlem
Poliplerin büyük bir bölümü kişinin vücudunda herhangi bir soruna yol açmaz. Fakat doktorun poliplerin büyümediğinden ve semptomlar üretmediğinden emin olması gerekir. Bunun için de kişinin gözlem altında tutulması gerekir. Bu gözlemde belirli periyotlar dahilinde ultrason tetkikleri uygulanır. Eğer herhangi bir olumsuz durum tespit edilirse kişinin safra kesesinin alınması gündeme gelebilir.
Cerrahi Tedavi (Kolesistektomi)
Safra kesesi hastalıklarının bilinen tek tedavi yöntemi, safra kesesinin cerrahi yöntemle alınmasıdır. Eğer safra kesesi poliplerine safra taşı veya iltihaplanmalar eşlik ediyorsa, doktor olası komplikasyonların önlenebilmesi için poliplerin alınmasına karar verebilir. Bunun yanı sıra kanser riskine karşı da öneride bulunabilirler. Safra kesesi alınan kişiler, herhangi bir sorun yaşamadan hayatlarına devam edebilirler.
Safra kesesinin çıkartılması için uygulanan iki farklı cerrahi tedavi yöntemi vardır. Bunlar:
- Laparoskopik Kolesistektomi
Bu ameliyatta cerrah, kişinin safra kesesini, vücutta açılan birkaç minimal kesiden çıkartır. Minimal invaziv bir prosedürdür. Hastanın karnı açılmaz. Bunun yerine minimal kesilerden hastanın vücuduna giriş yapılır. Laparoskopik Kolesistektomi operasyonlarında komplikasyon görülme riski oldukça düşüktür. Hasta çok daha çabuk iyileşir. Bu yüzden herhangi bir engel olmadığı sürece doktorlar birinci tercih olarak laparoskopik ameliyatları seçerler.
- Açık Kolesistektomi
Safra kesesi kanserinden şüphelenilen vakalarda doktor açık ameliyata karar verebilir. Safra kesesi dışında, kanserden etkilenen lenf düğümleri ve dokuların da çıkartılması gerekebileceği için bu vakalarda açık ameliyat tercih edilir. Açık ameliyatta hastanın vücudunda daha büyük bir kesi açılır. Kanama, komplikasyon ve enfeksiyon riski laparoskopik ameliyata kıyasla daha yüksek olabilir. Bu riskler kanserin yol açabileceği riskler göz önünde bulundurulduğunda göze alınabilecek risklerdir.
Safra kesesi olmadan yaşamak uzun vadede bile çok minimal yan etki riski barındırır. Yani kişinin safra kesesi olmadan yaşayabilmesinin önünde herhangi bir engel yoktur. Safra kesesi alındıktan sonra bile kişinin sindirim sistemi sorunsuz çalışmaya devam eder. Karaciğer, safra sıvısını, safra kesesinde depolamadan doğruca ince bağırsağa iletir. Safra kesesi cerrahisi son derece yaygın ve yüksek risk taşımayan bir ameliyattır. Ancak her cerrahi müdahale gibi safra kesesi ameliyatı da gerekli olmadıkça uygulanmaz. Siz de safra kesesi poliplerine karşı tanı ve tedavi adımları hakkında detaylı bilgi almak için Adana’da hastalarına hizmet veren Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Nurkan Törer ile iletişime geçebilirsiniz.
---
Safra Kesesi Taşları / Kolesistit / Kolelitiazis Cerrahisi Hizmeti Verdiğimiz Şehirler
Prof. Dr. Nurkan Törer, Adana’da modern teknolojik donanımı ve deneyimli ekibi ile safra kesesi cerrahisi alanında başarılı operasyonlar gerçekleştiriyor. Adana’nın yanı sıra Mersin, Osmaniye, Gaziantep, Kayseri, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Nevşehir, Aksaray, Konya, Karaman, Diyarbakır, Mardin, Hatay, Niğde, Kahramanmaraş, Elazığ, Sivas, Yozgat, Batman, Muş, Kilis, Erzincan, Şırnak, Hakkari ve Siirt gibi birçok ilden hastalar bu kapsamlı sağlık hizmetinden yararlanıyor. Safra Kesesi Cerrahisi için randevu almak ve tedavi sürecini başlatmak isteyenler, web sitemiz yoluyla bize ulaşabilir.
---
Safra Kesesi Cerrahisi Fiyatları
Safra Kesesi Cerrahisi fiyatları; hastanın sağlık durumu, operasyonun kapsamı, kullanılacak cerrahi teknikler, doktor ve ekibin uzmanlığı ile sağlık kuruluşunun donanımına göre değişiklik gösterir. Ayrıca ameliyat öncesi ve sonrası süreçler, hizmetin sunulduğu şehir gibi faktörler de maliyeti etkileyebilir. Detaylı safra kesesi cerrahisi fiyat bilgisi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.